büyülü

büyülü
sf.
1) Kendisine büyü yapılmış (kimse)
2) Büyü gücü olan, sihirli
3) Çok etkileyici

Sen akşamlar kadar büyülü, sıcak / Rüyalarım kadar sade, güzeldin.

- A. H. Tanpınar

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • Can Dündar — (Born June 16, 1961, Ankara, Turkey) is a Turkish journalist, columnist and documentarian. He is one of the best known figures in Turkish media.BiographyHe studied journalism in Ankara University and graduated in 1982. He continued his education… …   Wikipedia

  • Tunç Başaran — (born in 1938) is a Turkish screenwriter, film director, film producer and actor. Biography After attending the Faculty of Literature for a while he left school and started working as a script writer for the director Memduh Ün. He then continued… …   Wikipedia

  • Seza Kutlar Aksoy — (born 1945) is an award winning Turkish children s author residing in Istanbul, Turkey. She is the younger sister of writer Onat Kutlar.BiographyShe was born in Gaziantep, Turkey. Since 1980, she writes novels, stories and tales for children and… …   Wikipedia

  • Kadir İnanır — (* 15. April 1949 in Fatsa, Ordu) ist ein türkischer Schauspieler. Nach seinen ersten schauspielerischen Erfahrungen als Foto Roman Darsteller, spielte er im Jahr 1968 in seinem ersten Kinofilm „Son Yedi Adım Sonra“ (Nach den letzten sieben… …   Deutsch Wikipedia

  • abrakadabra — is., Fr. abra cadabra 1) Eski çağlarda bazı hastalıklara iyi geldiğine inanılan büyülü söz 2) Sihirbazların sıkça kullandığı büyü sözü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • afsunlu — sf. Büyülü, sihirli, füsunkâr …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • efsunkâr — sf., esk., Far. efsūnkār Büyülü, sihirli …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • füsunkâr — sf., esk., Far. fusūnkār Sihirli, büyülü, afsunlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iksir — is., esk., Ar. iksīr 1) Hayatı ölümsüzleştirme, madenleri altına çevirme vb. olağanüstü etkileri olduğuna inanılan sıvı İşte şimdi damarlarımda bu iksirin alevleri dolaşıyor. H. R. Gürpınar 2) İç ferahlatıcı ilaç veya içki 3) Aşk ilham eden… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kavrulmak — nsz 1) Kavurma işi yapılmak 2) Hayatın acılarına uğramak Hayatın cehenneminde kavrulmuş bir insana bu kolay ve sakin ölümler yakışmıyor. P. Safa 3) Dış etkenler yüzünden özelliklerini yitirmek Soğuktan kavrulmuş çiçeksiz nilüferlerin her yaprağı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”