buyurgan

buyurgan
sf.
1) Sık sık buyruk veren, buyruk verir gibi konuşan

Karısının buyurgan bilgiçliğine, yukardan ilgisine katlanabilmesi, artık son derece güç.

- A. İlhan
2) mec. Kesin hüküm bildiren

Tümceyi sonlandıran buyurgan nokta yerine, sorulara açık, bitimsiz üç noktayı yeğlediklerini belirtmişti.

- T. Uyar

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • buyurganlaşmak — nsz Buyurgan duruma gelmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • buyurganlık — is., ğı Buyurgan olma durumu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”