- böbürlenmek
- nsz, -le
Övünerek kabarmak, üstünlük taslamak, kurulmak
Millete, vatana bir faydam dokunuyor diye böbürlenirdi.
- S. F. Abasıyanık
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Millete, vatana bir faydam dokunuyor diye böbürlenirdi.
- S. F. AbasıyanıkÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
böbür böbür böbürlenmek — çok böbürlenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tafra satmak — böbürlenmek, büyüklenmek, büyüklük taslamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurum satmak — böbürlenmek, büyüklenmek Senin kıratında bir tane daha bulsun da kurumunu ona satsın. S. M. Alus … Çağatay Osmanlı Sözlük
böbür — is., hay. b., Far. bebr 1) Memelilerden, sıcak ülkelerde yaşayan, derisi benekli, yırtıcı hayvan (Hyrax syriensis) 2) mec. Böbürlenme, kibir Evet ağzı ile değilse de sakalı ile böyle der, kendine için için böyle bir üstünlük böbürü yaratırdı. H.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
böbürlenme — is. Böbürlenmek işi Kara Mehmet, böbürlenmenin sırası geldiğini takdir etti. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
gerim gerim — zf. Böbürlenmek anlamındaki gerim gerim gerinmek deyiminde geçen bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kabarmak — nsz 1) Ağırlığı artmadan hacmi büyümek Ekmek iyi kabardı. 2) Yağışlardan veya kaynamaktan taşmaya yüz tutmak Çay birdenbire kabararak şosenin rampalarını aşar ve epeyce zararlara sebep olur. R. N. Güntekin 3) Niceliği artmak, büyümek Masraf… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tozutmak — i 1) Toz kaldırmak, çevreye toz yaymak 2) Kar, toz gibi savurmak 3) Böbürlenmek, yüksekten konuşup söylediği sözü yerine getirmemek, palavra atmak, mangalda kül bırakmamak 4) mec. Aklını yitirmek Hangi doktor hastasına resmen sen tozutuyorsun… … Çağatay Osmanlı Sözlük
uzaklanmak — nsz Nazlanmak ... hatta bundan bir böbürlenmek vesilesini çıkardığını anlatan bir gülümsemeyle sanki tekrar etsinler diye uzaklanırdı. H. Z. Uşaklıgil … Çağatay Osmanlı Sözlük
afra tafra yapmak — kendini üstün göstermek, böbürlenmek Korktu o gece mezarlığa gitmeye; şimdi de ben mezarlık bekçisiyim diye afra tafra yapıyor. A. Ümit … Çağatay Osmanlı Sözlük